TÜRKLÜK VE MİLLİYETÇİLİK

” Kalbinde başka bir ırkın gururunu taşımayan ve kendini samimi olarak Türk hisseden ömrünü Türklüğe adayan herkes Türk’tür.”

Milliyetçilik Türklüğün fikir harekatıdır.

Bir fikir hareketini yürütmek, derin bir bilginin yanında çelik gibi bir irade, sonsuz bir tevekkül, sarsılmaz bir iman gerektirir. Ne zaman hangi şartlarda belaların geleceği belli olmaz. Zor şartları yolun başında kabullenip, sonsuz bir tevekkül ile yaradana sarılmak gerektirir fikir hareketi.

Fikir hareketi aynı zamanda yaradandan başkasına sığınmamak, ancak onun önünde diz çökmek, dünyanın nimetlerine tenezzül etmemek parayı şanı şöhreti elinin tersiyle itmek, çileli bir ömüre talip olmak gerektirir.

Milliyetçilik bir davadır.

Davanın peşine düşerken kimsenin seni övmesini, takdirler, teşekkürler, alkışlar beklemeyeceksin. Kişiler geçici fikirler bakidir. Büyük ölümler matem değil, fikirlere bağlılık gerektirir. Bir Türk sadece vatanını milletini ve onların menfaatlerini düşünür.

Türk, Türkçülüğün ölmediğini, ölmeyeceğini ve yükselen Türkçülük bayrağının bir daha hiç bir şekilde inmeyeceğini göstermelidir.

Asya bozkırlarında yaratılan bozkurt soyluların, bozkurt torunlarının kendi çıkar ve menfaatlerini düşünmeksizin Türklük, Milliyetçilik ve Türkçülük uğruna neleri göze alabileceklerini tüm cihana duyurmalıdır.

Türkçülük aynı zamanda bir ülküdür. Ülkü, bir milletin yürütücü gücüdür. Ülküler milletlere ekmek gibi, su gibi gereklidir. Ülküsüz bir millet ağır ağır silinmeye, içten içe yok olmaya mahkumdur.

Ülküler dünde yaşananlar da yarını arayan, milletlerin gelişmesini, ilerlemesini sağlayan bu uğurda ölmeyi göze alan büyük dileklerdir. Milletler ölebildikleri kadar yaşama hakkına sahiptir.

Milliyetçilik, Türkçülük küçük bir kaynaktı, şimdi ise coşkun bir ırmaktır. Ülküsüz olan, milliyetçi olmayan bir toplumumuz bizim olmayan bizden olmayan farklı düşüncelerin peşine takılacak ve rüzgarda savrulan bir yaprak gibi başkaları tarafından yönü tayin edilecektir.

Milliyetçi olmak hiçte kolay değildir. Her önne gelen milliyetçi olamayacağı gibi her milliyetçiyim diyenden de milliyetçi olmayacaktır.

Milliyetçilik duygusu sağlam bir ahlak istiyor. Öğretmen öğrencisine vermemesi gerekeni tam ve doğru olarak verirse, öğrenci üstüne düşer görev ve sorumluluğu layıkıyla yaparsa, memur karşısındaki vatandaşın işlerini kolaylaştıracak şekilde hareket ederse, idareciler, amirler devlet adamları milletinin ve devletinin çıkarlarını göz önünde bulundurur nefsine karşı sert olmayı başarabilirse milliyetçi olmanın gereği yapılmış demektir.

Milliyetçinin gününü gün etmeye, boş işlerle uğraşmaya hakkı yoktur. Başkalarının gözünde hoş görünmek gibi bir düşüncesi olmamalı. Milliyetçinin kahramanlık gibi bir hayali de olmamalı. Şanlı tarihimiz de kahramanlarımız sayısı oldukça fazla. Bizim ise onlara sahip çıkmamız, onların inandıkları değerleri devam ettirerek yaşamamız lazım. Milliyetçilik yükselmek için değil, yükseltmek için vardır.

SERKAN BİÇİCİ